Türkiye Deprem Vakfına;
27.12.2024 tarihinde derneğin “https://www.turkiyedepremvakfi.org.tr/%C4%B1letisim-5182″ bağlantı adresinde bulunan “tdv@turkiyedepremvakfi.org.tr” elektronik posta adresine mail gönderilmiş olup Bilgi Edinme Kanunu kapsamında 15 gün dönüş için beklenilmiştir.
Türk Medeni Kanununa göre vakıf; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Vakıf, tarih boyunca süregelmiş yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış halidir. Bu müesseseler insan hayatının kolaylaştırılması, iyileştirilmesi, toplumsal düzenin korunması ve devamı için kurulmuştur. Vakıflar, geliştirdiği sosyal yardım müesseseleri ile, insan onurunun korunmasını sağlamış, toplum ve devlet bütünlüğünü tamamlayıcı etken olmuştur.
Kamu kurum ve kuruluşlarınca kabul edilmiş olan meslek odaları, dernekler, vakıflar, federasyonlar, cemiyetlerden vb. gibi kamu yararına faaliyet gösteren oluşumlardan toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözüm üreterek toplumsal gelişmeye katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Vakfın amacı; “Halen faaliyetlerini aşağıdaki amaçlarla sürdürmektedir.
• Ülke içindeki ve dışındaki ilgili bilimsel, özel ve kamu kuruluşları ile işbirliği yapmak,
• Deprem ve Deprem Mühendisliği bilgi ve mesleğinin gelişmesini, eğitiminin toplumda benimsenip yaygınlaşmasını sağlamak,
• Lisansüstü eğitim-öğretim gören öğrenciler ile bilimsel ve teknik araştırmalarda bulunan kişi ve kurumlara teknik yardımlarda bulunmak ve burslar vermek,
• Depreme dayanıklı bina tasarım ve uygulama hizmetlerinde, danışmanlık, gözetim ve denetim yapmak,
• Teknik elemanların yetenekleri hususunda belge ve sertifikalar vermek,
• Toplumda deprem afetine karşı bilinçlendirme eğitimleri vermek ve etkinlikler düzenlemek,
• İlgili tüm kuruluşlarla ve vatandaşlarla bütünleştirici ve yönlendirici niteliklerde işbirlikleri yapmak.”
Ancak, bu süreçte kurumdan ne olumlu ne de olumsuz bir dönüş sağlanmamıştır. Bu durum, toplumun ihtiyaçlarına yanıt verme ve sorunları çözme konusundaki angajmanın sorgulanmasına yol açabilir. Toplumun ihtiyaçlarının karşılanması için daha etkili iletişim ve etkileşim yollarının bulunması kritik bir önem taşımaktadır
Amacımız, MİLLİ SERVETİMİZ OLAN YATIRIMLARIMIZI ve İNSANLARIMIZI, her an gerçekleşebilecek afetlere karşı KORUMAK ve GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR.
Bu doğrultuda, DOĞRU MÜHENDİSLİK UYGULAMALARINI, STANDARTLARA UYGUN ÇÖZÜMLERİ ve BİLİNÇLİ TEDBİRLERİ hayata geçirmek büyük önem taşımaktadır. GÜVENLİ YAPILAR, BİLİNÇLİ TOPLUM VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK için çalışmaya devam ediyoruz.
BAŞARI KALİTEDİR. KALİTE, DOĞRU ÇÖZÜM İLE ÇÖZÜM ÜRETMEK VE KALİTEYE ÖNEM VERENLERLE BİR OLMAKTIR. KALİTEYE VERİLEN ÖNEM, BAŞARIYI SADECE ELDE ETMEYİ DEĞİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAYI SAĞLAR.
BİZ TEKNİK İNSANLARIZ. YAPTIĞIMIZ HER İŞ, KARAR ALDIĞIMIZ HER KONU BELİRLİ STANDARTLAR, YÖNETMELİKLER, ŞARTNAMELER VE TEKNİK DOKÜMANTASYON ÇERÇEVESİNDE ŞEKİLLENİR. KALİTE, GÜVENLİK VE TUTARLILIK ESASLARINA DAYANAN BİR ANLAYIŞLA ÇALIŞIRIZ.
TEKNİK KONULAR ÖZNEL YORUMLARA AÇIK DEĞİLDİR. “BANA GÖRE”, “SANA GÖRE” YA DA “ONA GÖRE” YAKLAŞIMLAR, TEKNİK DİSİPLİNİN DOĞASINA AYKIRIDIR. HER İDDİA, HER KARAR VE HER UYGULAMA MUTLAKA SOMUT BİR KAYNAĞA DAYANMALIDIR. BU KAYNAKLAR ULUSAL VE ULUSLARARASI STANDARTLAR, TEKNİK ŞARTNAMELER, YÖNETMELİKLER VE BİLİMSEL REFERANSLAR OLABİLİR.
BU ANLAYIŞ, YALNIZCA YAPTIĞIMIZ İŞİ DEĞİL, AYNI ZAMANDA MESLEKİ SORUMLULUK BİLİNCİMİZİ DE YANSITIR. DOLAYISIYLA, HER TEKNİK DEĞERLENDİRMEDE VE UYGULAMADA DAYANAK GÖSTERMEK, DOĞRULUK VE GÜVENİLİRLİK İLKESİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR GEREĞİDİR.
BU YAKLAŞIMI TEMEL ALARAK ÇALIŞMAK, ORTAK BİR DİL OLUŞTURUR VE TEKNİK MÜKEMMELİYETİN ANAHTARIDIR.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sitesinde ”EK DEPREM ETKİSİ ALTINDA BİNALARIN TASARIMI İÇİN ESASLAR” başlıklı “TÜRKİYE BİNA DEPREM YÖNETMELİĞİ” nin eki bulunmaktadır.
Aşağıda bağlantı adresi bulunmaktadır.
BÖLÜM 6 – DEPREM ETKİSİ ALTINDA YAPISAL OLMAYAN BİNA ELEMANLARININ TASARIM ESASLARI
6.1. GENEL KURALLAR
6.1.1 – Depremde hasar görmesi durumunda insanlara veya binanın yapısal sistemine zarar verebilecek veya binanın kullanımına engel olabilecek, taşıyıcı sisteme bağlı fakat bağımsız çalışan her türlü çıkıntılar (balkon, parapet, baca, konsol gibi), cephe ve ara bölme panoları, mimari elemanlar ile mekanik ve elektrik donanımlar ve bunların yapıya bağlantıları için bu Bölüm ’de verilen kurallara göre deprem hesabı yapılması zorunludur. Ancak binadaki mobilyalar ile binada geçici olarak bulunan ve binaya bağlı olmayan donanımlar ve Deprem Tasarım Sınıfı DTS=4 olan binalardaki yapısal olmayan elemanlar için deprem hesabı yapılması zorunlu değildir.
6.1.2 – Yapısal olmayan eleman ve donanımlar yapıya sabit olarak bağlanmalı ve bağlantı elemanları bu Bölüm ’de verilen eşdeğer deprem yüklerini ve yer değiştirmeleri karşılayacak kapasitede olmalıdır. Donanımı yapıya bağlayan bağlantı elemanlarının (örneğin kaynak, bulon, dübel, perçin, vb.) deprem etkisi altında hesabında sürtünmelerden oluşan ilave kapasite göz önüne alınmayacaktır. Bağlantı elemanları, donanımdan yapıya yük aktarımını kesintisiz olarak sağlayacak dayanıma sahip olmalıdır.
6.1.3 – Yapısal olmayan eleman veya donanımın ağırlığı bulunduğu katın toplam ağırlığının %10’undan büyük ise, eleman veya donanım bina taşıyıcı sisteminin bir parçası olarak kabul edilecektir. Bu durumda eleman veya donanımın kütlesi ile binaya bağlantısının rijitlik özellikleri, bina taşıyıcı sisteminin deprem hesabında göz önüne alınacaktır.
Yukarıda bölüm 6 adı altında verilen bilgi YAPISAL OLMAYAN TAŞIYICILAR özelinde bilgi veren bölümdür. Bu bölüm ile ilgili öğrenmek istediğim bilgiler bulunmaktadır.
YAPISAL OLMAYAN MEKANIK VE ELEKTRIK DONANIMLAR
Deprem gibi bir tehlike eğer can, mal ve iş sürekliliğinde birinci derecede risk taşıyorsa, bu çok zor kontrol edilebilir bir risktir. Çok sayıda tesisin yıkılması gibi kritik bir kayıp tanımlanıyorsa, söz konusu depremin riski o oranda kontrol edilemez demektir. Amaçlanan, tüm riskleri olabildiğince rasyonel/akılcı şekilde kontrol altına almak, yani mümkün olduğunca azaltmak olduğundan, yaptığımız işlem sadece bu riskleri önceliklerine göre değerlendirmektir.
DEPREM RİSKİNİ AZALTMA: Bir deprem olması durumunda işinize, çalışanlarınıza, binaya ve donanımına verilen zararları veya kayıpları azaltmak için yapılan herhangi bir işlemi tanımlamaktadır.
Potansiyel yapısal hasarlara ek olarak, yapısal olmayan bileşenler deprem maliyetlerini ve hasarları önemli ölçüde artırmakta ve birçok işletme için güvenli tahliyeyi, iş sürekliliğini ve hızlı toparlanmayı olumsuz etkilemektedir. İşletmelerin hasar veya iş gücü kaybı nedeniyle depremden hemen sonra iş akışını sürdüremez durumda olmaları, toplumu, ekonomiyi ve deprem sonrasındaki iyileşme kabiliyetini büyük ölçüde sekteye uğratmaktadır.
RİSK VE ZARAR AZALTMA; personelinizin, tesisinizin ve tesis donanımının depreme dirençli olmasını sağlar ve iş akışını sürdürmenizi kolaylaştırır.
RİSK KONTROLÜ ADIMLARI:
1. Tasfiye:
2. Yerine Koymak/Yerini Değiştirmek:
3. Mühendislik Çözümü: Tehlikenin yerini değiştiremiyorsak, o zaman risk altındaki kişilerin tehlikeden izole edilmesi, yani korunması gerekir. Bunun için örneğin yapısal ve yapısal olmayan riskleri azaltma gibi mühendislik çözümlerine başvurabiliriz.
4. İdari Kontroller: Planlama, eğitim, evrak, dokümantasyon işleri bu aşamada yapılır.
5. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD):
YAPISAL OLMAYAN RİSKLER; işyerlerimizde ekipman, tesisat veya eşyaların kullanımından doğan risklerdir. Can kaybına, yaralanmalara, tarihi ve kültürel mirasın kaybedilmesine ve büyük ekonomik zarara neden olabilir.
İşyerlerindeki eşya, makine ve benzeri yapısal olmayan elemanların neden olacağı zararları önlemek, can kaybı ile birlikte iş ve hizmet sürekliliğini sağlamak açısından da şarttır.
Bir deprem sırasında tesisinizde yapısal olmayan unsurlardan hangisi can kaybına, yaralanmaya, yangın, ek hasara, ticari faaliyetlerin kesintiye uğramasına veya masraflı onarım/geri kazanım giderlerine neden olabilir? Yapısal olmayan sismik zayıflıklar, yapısal güvenlik açıkları kadar tehlikeli, maliyetli ve yıkıcı olabilir. Etkili bir şekilde sabitlenmemiş, desteklenmemiş, takviye edilmemiş veya başka bir şekilde tutturulmamış yapısal olmayan donanımlar, depremde güvenlik tehlikesi veya mal kaybına neden olabilir.
Deprem riskini azaltma önlemleri, bina içeriğini güvence altına almanın ucuz yöntemlerinden başlayarak daha kapsamlı ve pahalı yapısal değişikliklere kadar uzanabilir. Tesisleriniz için en uygun önlemlerin bileşimi, bölgenizdeki deprem tehlikesinin şiddeti, tesislerinizin şu anki durumu, işyerinizin mülkiyet veya kira olup olmadığı ve iş faaliyetlerinizin tesis hasarlarına karşı ne kadar savunmasız olduğuna göre değişebilir.
Deprem riski bölgeden bölgeye, işletmeden işletmeye, yapıdan yapıya ve kişiden kişiye değişir.
Yasa ve yönetmelikler uyarınca, işverenin yükümlülüklerini risklerden korunma ilkelerine uygun bir şekilde yerine getirmesi ve bunu yaparken risklerden kaçınması (maruziyetten sakınma), risklerle kaynağında mücadele etmesi (tehlikeyi önleme) ve tehlikenin olumsuz etkilerini önleyememesi durumunda onları en aza indirgeyecek (zarar azaltma) yöntemleri kullanması istenmektedir.
Binalarda kolon, kiriş, döşeme, temel gibi taşıyıcılık özellikleri olan elemanlar yapısal elemanlar olarak adlandırılır. Bunların dışında kalan, taşıyıcılık özellikleri bulunmayan asma tavan, makine-teçhizat, tefriş elemanı, tesisatlar gibi bileşenler yapısal olmayan elemanlardır.
YAPISAL OLMAYAN ELEMAN RISKLER
1 – YAPI ELEMANLARI
- Tesisat katı
- Asma tavan
- Duvarlar
- Pencereler ve kapılar
- Bacalar
- Sirkülasyon elemanları
- Giydirme cepheler
- Kaplamalar Tesisat katı
2 – ELEKTROMEKANİK TESİSAT
- Elektrik tesisatı
- Temiz su tesisatı
- Isıtma tesisatı
- HVAC tesisatı
- Medikal gaz tesisatı
- Buhar, kondens, kızgın su ve kızgın yağ tesisatı
- Enerji tesisatı
- Sıvı tanklar
3 – YANGIN
- Yangın söndürme sistemi
- YANGIN SÖNDÜRME SISTEMI ELEKTRIK TESISATI
- Tehlikeli madde
4 – TEFRİŞ
- Hareketli tefriş
- Makine ve ekipman
4/10/2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununa göre sorularıma cevap beklediğimi belirtmek isterim.
1 – İlgili yönetmeliğin sayfa 103 – 104. sayfalarında bulunan yukarıdaki bilgiler ışığında, “MEKANİK VE ELEKTRİK DONANIMLAR VE BUNLARIN YAPIYA BAĞLANTILARI İÇİN BU BÖLÜMDE VERİLEN KURALLARA GÖRE DEPREM HESABI YAPILMASI ZORUNLUDUR.” ibaresindeki zorunluluk ile ilgili olarak aşağıda sıralanan hangi aşamada
- Avan proje aşamasında mı
- Belediye yapı ruhsatı başvurusunda mı
- Mekanik tesisat proje müellifi belli olduğunda mı
- Projeler onaylanırken mi
- Yapı ruhsatı başvurusunda mı
- Yapı denetim sözleşmesi imzalanırken mi
- Mekanik tesisat işleri yapılırken mi
- Bina teslim edilirken mi
YAPILMASI ZORUNLUDUR VE YALNIZCA HESAPLAMA YAPMAK YETERLİ MİDİR ?
2 – İlgili yönetmeliğin sayfa 103 – 104. sayfalarında bulunan yukarıdaki bilgiler ışığında, “MEKANİK VE ELEKTRİK DONANIMLAR VE BUNLARIN YAPIYA BAĞLANTILARI İÇİN BU BÖLÜMDE VERİLEN KURALLARA GÖRE DEPREM HESABI YAPILMASI ZORUNLUDUR.” ibaresindeki zorunluluk ile ilgili olarak aşağıda belirtilen hangi tesisatlarda;
1 – ELEKTROMEKANİK TESİSAT
- Elektrik tesisatı
- Temiz su tesisatı
- Isıtma tesisatı
- HVAC tesisatı
- Medikal gaz tesisatı
- Buhar, kondens, kızgın su ve kızgın yağ tesisatı
- Enerji tesisatı
- Sıvı tanklar
2 – YANGIN
- Yangın söndürme sistemi
- Yangın söndürme sistemi elektrik tesisatı
- Tehlikeli madde
3 – TEFRİŞ
- Hareketli tefriş
- Makine ve ekipman
HESAP YAPILMASI ZORUNLUDUR VE YALNIZCA HESAPLAMA YAPMAK YETERLİ MİDİR?
3 – “YAPISAL OLMAYAN ELEMAN VE DONANIMLAR YAPIYA SABİT OLARAK BAĞLANMALI VE BAĞLANTI ELEMANLARI BU BÖLÜMDE VERİLEN EŞDEĞER DEPREM YÜKLERİNİ VE YER DEĞİŞTİRMELERİ KARŞILAYACAK KAPASİTEDE OLMALIDIR.” ibaresinden yapılacak olan bu hesapları yukarıdaki hangi aşamada yapılması gerekmektedir ?
4 – “BAĞLANTI ELEMANLARI, DONANIMDAN YAPIYA YÜK AKTARIMINI KESINTISIZ OLARAK SAĞLAYACAK DAYANIMA SAHİP OLMALIDIR”. İbaresinden böyle olması gerektiği (sahip olmalıdır) yukarıdaki hangi aşamada belirlenecektir?
5 – “YAPISAL OLMAYAN ELEMAN VEYA DONANIMIN AĞIRLIĞI BULUNDUĞU KATIN TOPLAM AĞIRLIĞININ %10’UNDAN BÜYÜK İSE, ELEMAN VEYA DONANIM BİNA TAŞIYICI SISTEMININ BIR PARÇASI OLARAK KABUL EDİLECEKTİR. BU DURUMDA ELEMAN VEYA DONANIMIN KÜTLESİ İLE BİNAYA BAĞLANTISININ RIJITLIK ÖZELLİKLERİ, BINA TAŞIYICI SİSTEMİNİN DEPREM HESABINDA GÖZ ÖNÜNE ALINACAKTIR.” bu ibareden bu hesabı statik hesabı yapanın mı firmanın mı yapması gerekiyor yoksa sismik hesap yapan firma yetkilisinin mi yapması gerekiyor?
6 – “ELEMAN VEYA DONANIMIN KÜTLESİ İLE BİNAYA BAĞLANTISININ RIJITLIK ÖZELLİKLERİ” derken neden yönetmelikte bu kütlesi büyük olan eleman ve donanımların kaide hesaplarının da deprem yüküne ve standardına göre hesaplanarak yapılması gerektiği bulunmamaktadır. Ya da bu bölümü böyle düşünmek doğru olur mu?
7 – 6.2. EŞDEĞER DEPREM YÜKLERİ bölümü ile ilgili olarak örnek bir hesap talep ediyorum.
8 – 6.3. YERDEĞİŞTİRMELERİN SINIRLANDIRILMASI bölümü ile ilgili olarak örnek bir hesap talep ediyorum.
#yapısalolmayanelemanlar #nonstructuralelements #yota #yoe #sismik #seismic #sismikkoruma #seismicprotection #seismicrestraint #sismikkısıtlama #sismikönlem #seismicprecaution #sismikaskılama #seismicsupport #swaybracing #sallanma #sismikmühendisliği #seismicengineering #sismikhesap #seismicaccount #sismikprojelendirme #seismicprojecting #sismikdanışmanlık #seismicconsultancy #swaybrace #rigitseismic #rijitsismik #yangıntesisatısismikkoruması #fireinstallationseismicprotection #sismikhalat #seismiccable #seismicrope #yangınyönetmeliği #yangınşartnamesi #depremyönetmeliği #depremkoruması #tdv #türkiyedepremvakfı #türkiyedepremvakfi