TÜV NORD TURKEY ONAYLI NE DEMEK?

TÜV NORD Turkey firmasına öncelikle cevap verdikleri için teşekkür ederim.

Beklediğim cevap değildi ama en azından cevap verme nezaketinde bulundular.

TÜV NORD Turkey firmasına verdiğim cevabı merak edenler buradan okuyabilir ve yorum yapabilirler.

Destek verecek ve yorum yazacak herkese şimdiden teşekkür ederim.

TÜV NORD Turkey firması ne gönderdiğim maile ne de paylaşımıma cevap vermemiştir.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kanunların bana verdiği BİLGİ EDİNME HAKKIMI kullanmış bulunmaktayım.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden bilgi edinme hakkı olarak başvurumu T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı | Republic Of Türkiye Ministry of Industry and Technology ‘na yapmış bulunmaktayım.

Süreci takip etmeye ve süreçle ilgili bilgilendirmeye devam edeceğim.

TÜV NORD Turkey

Oğuzhan Bey merhaba, İçerisinde bulunduğunuz durum adına üzüldüğümüzü belirtmek istiyoruz. Şirketimize ulaşan bir mail bulunmamaktadır. Talebiniz ve sorularınız için 0533 157 72 73 telefon numarasından ve/veya tuv-nord@tuv-turkey.com mail adresinden bizlere her zaman ulaşabilirsiniz.

Oğuzhan Ahmet KARA

TÜV NORD Turkey yetkilisi, tarafınıza göndermiş olduğum mailin 20 Eylül Cuma günü 14:14 de teslim edildiği bilgisini ekte sizinle paylaşıyorum. Göndermiş olduğum maile cevap beklediğimi belirterek gereğinin yapılmasını rica ederim.

Emre Cam

TÜV NORD Turkey Bu çağda mail elimize ulaşmadı demek anlamlı değil gördüğünüz gibi elinize ulaştığının kanıtını hemen ibraz edebiliyorlar

Oğuzhan Ahmet KARA

Emre bey, ilgi, alakanız ve ayrıca da desteğiniz için şahsım, sektörüm ve kamu adına teşekkür ederim.

Kenan Karakuş

Hangi çağdayız dalgamı geçiyorlar bizim aklımızla.

Kazim TERZİ

Oğuzhan Ahmet KARA 🙏🙏 yanındayız….

Öncelikle TÜV NORD TURKEY paylaşımımı beğenen, yorum yapan herkese ve paylaşımımı görüntüleyen 14406kişiye teşekkür ederim.

Bu konu şahsım adına, inandığım değerler adına, sektörüm, devletim ve kamu adına önemli bir konudur.

TÜV NORD, 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren bir güvenlik uzmanları ve teknoloji danışmanları grubudur. Kendi deyimleri ile;

“Şirketimiz alanında uzman çalışanları ile sizlere özel teknik çözümlerle iş süreçleriniz ve iş güvenliğinizi artırmak için çeşitli platformlarda iş ortaklıkları sunmaktadır. Farklı sektörlerden kuruluşlarla yapılan iş ortaklıkları TÜV NORD Turkey Teknik Kontrol ve Belgelendirme A.Ş.’nin sonuç veren, güvenilir, farklı alanlarda uzman bir iş ortağı olduğunu göstermektedir.”

İnşaat sektöründe yapısal olmayan elemanların (mekanik tesisatı, elektrik tesisatı ve ekipmanları) askı destek sistemleri ve sistemlerin depreme karşı sismik koruma önlemleri konularında mühendislik ve danışmanlık hizmetleri vermekteyim. Mustafa Kemal Atatürk’ün ” VATANINI EN ÇOK SEVEN GÖREVİNİ EN İYİ YAPANDIR” ilkesi ile işleri ele alan biri olarak gelen belge ve bilgilerin doğruluğunu teyit etmek amaçlı sorgulamaktayım. Amacımız standartlara, yönetmeliklere, şartname vb. uyulması zorunlu olan kurallara uymak, bilgi ve belgelerin bu kuralları karşıladığını kontrol etmektir.

Gündem konumuz

“ANSI/ASHRAE STANDART 171-2017 METHOD OF TESTING FOR RATING SEISMIC AND WIND RESTRAINTS“

isimli test standardı. Bu standart içerik olarak bize şunu söylüyor.

“Önerilen bu yeni standart, ısıtma, havalandırma, iklimlendirme ve soğutma (HVAC&R) ekipmanları için sismik sınırlamaların kapasitesini belirlemek için statik test prosedürleri sağlar. Kablo sınırlayıcılar, izolatör/sınırlayıcı kombinasyonları, sismik sınırlandırıcı ve rijit destek dahil olmak üzere birçok sismik sınırlayıcı cihaz türü için geçerlidir. Bu standart, sünek olmayan malzemelerden yapılmış sismik sınırlama cihazları için geçerli değildir.“

Kaynak: https://webstore.ansi.org/standards/ashrae/ansiashraestandard1712017?srsltid=AfmBOor0U_XhUWMLCS-8j3paQM97iqv3zGzSlK-pjvfULFYGUntJjy7P

“Tüm sismik sınırlayıcılar ve izolatör/sınırlayıcı kombinasyonlarının sismik kapasiteleri doğrulanmalıdır. Üreticiler, bağımsız bir profesyonel mühendis tarafından tanıklık edilen testlerle kapasitelerini doğrulayabilirler. Bir üretici birliği şu anda tek tip bir test standartları seti geliştirmektedir. Bağımsız onay, Kaliforniya Eyaleti Eyalet Çapında Sağlık, Planlama ve Geliştirme Ofisi (OSHPD), NES, ICC ES, Factory Mutual, Underwriters Lab, Seismic Source international gibi kurumlar tarafından da alınabilir.“

Kaynak: PRACTICAL GUIDE TO SEISMIC RESTRAINT Second Edition, James R. Tauby, Richard Lloyd, sayfa 38

Burada geçen firmalardan ((OSHPD), NES, ICC ES, FM, UL ve SSI) alınan belgeleri sertifika kod numarası ile sitelerinden kontrol etmek suretiyle kontrolü yapılmaktadır. Bu listede adı geçmeyen bir kuruluş olduğunda da bu belgenin nasıl verildiğini sormak ve bu konuda yeni bilgiler öğrenmek ve sektördeki insanları bilgilendirme biz danışmanların görevi diye düşünüyorum.

Konumuza dönecek olursak TÜV NORD TURKEY ‘in kendi deyimleri ile “alanında uzman” bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.

Mesleğimi ve uzmanlığımı görmezden gelerek konuya TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI ve bilinçli tüketici olarak TÜV NORD TURKEY firmasına bir mail gönderiyorum. Firma gönderdiğim maili dikkate bile almıyor. Ben ısrarcı olmaya devam ediyorum ve konuyu LİNKEDİN sosyal mecrasında paylaşıyorum ama gene dikkate almıyorlar.

Bu sefer konuyu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kanunların bana verdiği BİLGİ EDİNME HAKKIMI kullanıyorum ve gelen cevap tamamen LAKAYİT BİR CEVAP oluyor.

Gelen cevap;

Oğuzhan Bey merhaba, İçerisinde bulunduğunuz durum adına üzüldüğümüzü belirtmek istiyoruz. Şirketimize ulaşan bir mail bulunmamaktadır.

Talebiniz ve sorularınız için 0533 157 72 73 telefon numarasından ve/veya tuv-nord@tuv-turkey.com mail adresinden bizlere her zaman ulaşabilirsiniz.

Nasıl bir durum içerisindeyim ki benim için üzüldüklerini belirtiyorlar ve buna bir anlam verebilmiş değilim doğrusu? İçinde bulunduğum durum tam olarak mesleki uzmanlığımı bir kenara bırakırsam

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI ve bilinçli tüketici olan bir kişiyi, konusunda uzman olanları çalıştıran bir firma tarafından dikkate ALMAMAK”.

Şirketimize ulaşan bir mail bulunmamaktadır dedikleri konuya şöyle bir cevap verdim.

Değerlendirmeyi size bırakıyorum.

TÜV NORD TURKEY firması gönderdiğim maili buldu ve bana bir cevap verdi. Gökhan ÖZKAN Bey’den cevap geldi ama gönderdiği mail de imza bile yok. Kimdir, yetkisi nedir bilmiyorum? İmzası olsaydı öğrenme şansımız olacaktı ve imzamda adım yazmasına rağmen Gökhan bey muhatap olmamak adına sayın ilgili diyerek konuya giriş yaparak gene karşısında ki insanı değersizleştiren, dikkate almadığını gösteren bir yaklaşımda bulunmaktadır. Ashrae firmasından da istediğim sorulara cevap gelmiş olup imzadan cevabı direk Ashrae Turkish Chapter Başkanının vermiş olduğunu görüyoruz. Ancak TÜV NORD TURKEY yetkilisi Lütfedip de konu hakkında ufakta olsa bir bilgilendirme yapma gereği bile görmemiş. Kestirip atmak mı demek daha doğru olur yoksa başından savmak için verilmiş bir cevap ile karşılaşmış bulunmaktayım. Cevap aşağıda bulunmaktadır.

Sayın İlgili,

Göndermiş olduğunuz mail tarafımıza ulaşmıştır. Şirketimizden talep ettiğiniz detaylı bilgilerin büyük bir bölümü şirketimize ait ticari sır niteliğindeki bilgiler olması nedeniyle tarafınıza bu konuda maalesef bir paylaşım sağlamamız mümkün değildir.

İyi günler dileriz.

Saygılarımızla,

Şirketlerinden talep ettiğim detaylı bilgileri aşağıdaki tekrar belirtmek isterim.

Bu belgeleri neye göre vermektesiniz?
Standartlarınızda sismik koruma ile ilgili bir bölüm var mı?
Bu belgelerin geçerlilik süresi nedir?
Bu belgeyi almak kaç gün sürmektedir?
Bu belgeyi verdikten sonra imalatta belli periyotlarda kontrol yapıyor musunuz?
Bu belgeyi UL ve ya FM gibi sertifikalar ile kıyaslamak istesek sonuç ne olurdu?
Vermiş olduğunuz belgede firma olarak sorumluluğunuz nedir?
Belgeyi alan firmanın sorumluluğu nedir?
Her isteyen belge veriyor musunuz yoksa kriterleriniz var mıdır?
Vermiş olduğunuz belgeler hakkında sitenizde bilgilendirme yapıyor musunuz?

Şimdi asıl can alıcı noktaya gelelim TİCARİ SIR kısmına.

İLGİLİ MEVZUAT İNCELENDİĞİNDE;

1) 24/10/2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun;

1.1) “Amaç” başlıklı 1 inci maddesi;

“Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.”,

1.2) “Bilgi edinme hakkı” başlıklı 4 üncü maddesi;

“Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir.”,

1.3) “Bilgi verme yükümlülüğü” başlıklı 5’inci maddesi;

“Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.’ hükmünü amirdir.

2) “Bilgi Edinme Hakkının Sınırları” ise, 24/10/2003 tarihli ve 25269 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun dördüncü bölümünde 15 ile 28 inci maddeler arasında ve yine 27/04/2004 tarihli ve 25445 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan, Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’in beşinci bölümünde, 27 ile 39 uncu maddeler arasında tahdidi olarak sayılmıştır.

2.1) 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun “Ticarî sır” başlıklı 23 üncü maddesi;

“Kanunlarda ticarî sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticarî ve malî bilgiler, bu Kanun kapsamı dışındadır.” hükmünü amirdir.

2.2) Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’in “Ticari sır” başlıklı 34 üncü maddesinde;

“Kanunlarda ticari sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.” hükmü yer almaktadır.

3) Bu çerçevede, bilgi edinme herkes için kanuni bir hak, bilgi verme ise Kanun kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları için kanuni bir yükümlülüktür. Kurum ve kuruluşların bilgi ve belgeye erişimi engellemeleri, ancak Kanunun istisna saydığı gerekçelerin mevcudiyeti halinde mümkündür.

TİCARİ SIR;

Kanunun 23. maddesi uyarınca Kanunlarda ticari sır olarak nitelenen bilgi/belgeler ile, kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması şartıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler, Kanun kapsamı dışındadır.

“Ticari Sır” kavramı ilk kez Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısı’nda tanımlanmıştır. Bahsi geçen tasarının kanunlaşmadığı ve Bilgi Edinme Hakkı Kanun’unun 23. maddesi “Ticari Sır” başlığını taşısa da söz konusu kavrama ilişkin herhangi bir tanımlamaya yer verilmediği düşünüldüğünde, ticari sır kavramına ilişkin doktrinde ve çeşitli yargı kararları dışında mevzuatımızda herhangi bir tanım bulunmadığı söylenebilir. Bahsi geçen kanun tasarısındaki ifadeyle ticari sır; “

Bir ticarî işletme veya şirketin faaliyet alanı ile ilgili yalnızca belirli sayıdaki mensupları ve diğer görevlileri tarafından bilinen, elde edilebilen, özellikle rakipleri tarafından öğrenilmesi halinde zarar görme ihtimali bulunan ve üçüncü kişilere ve kamuya açıklanmaması gereken, işletme ve şirketin ekonomik hayattaki başarı ve verimliliği için büyük önemi bulunan; iç kuruluş yapısı ve organizasyonu, malî, iktisadî, kredi ve nakit durumu, araştırma ve geliştirme çalışmaları, faaliyet stratejisi, hammadde kaynakları, imalatının teknik özellikleri, fiyatlandırma politikaları, pazarlama taktikleri ve masrafları, pazar payları, toptancı ve perakendeci müşteri potansiyeli ve ağları, izne tâbi veya tâbi olmayan sözleşme bağlantılarına ilişkin veya bu gibi bilgi ve belgeleri” ifade etmektedir.

Doktrinde dar anlamda ticari sır, gerçek ya da tüzel kişi tacire, rakiplerine karşı ekonomik anlamda menfaat sağlayan, sır olarak saklanan ve gizli kalması için gerekli önlemlerin sahibi tarafından alındığı bilgi olarak tanımlanmaktadır. Yine doktrinde başka bir tanımla ticari sır,

“Tacirin ticari faaliyetleri esnasında kullandığı, aynı olanağa sahip olmayan veya kullanamayan rakiplerine karşı kendisi için avantaj teşkil eden herhangi bir formül, düzen, model ve sair toplam bilgiler.”

şeklinde belirtilmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2004/7827 Esas ve 2007/5755 Karar sayılı ilamında

“ticari sır kavramının en önemli unsurunun toplumun bilgisi dâhilinde olmama veya ilgili alanda rakip firmalarca bilinmeme şartının olduğu”

belirtilerek bu tanım desteklenmiştir.

Bu kapsamda; teknik üretim sırları, üretim yöntemleri, kimyasal formüller, kalite kontrol usul ve yöntemleri, araştırma geliştirme planları, işletme planları, mali projeler, müşteri listeleri, maliyet ve fiyatlandırma bilgileri, makine çizimleri, stratejik planlar ve finansal raporlar, iş metotları, pazarlama teknikleri, detaylı proje ve planlar ile mühendislik raporlarının ticari sır kapsamında oldukları tartışmasızdır.

Ticari sırrın en önemli özelliği sahibine ekonomik bir menfaat sağlamasıdır. Bunun yanında sır olarak nitelendirilebilecek diğer bilgilerde olduğu gibi, bilginin henüz kamuya açıklanmamış olması ve gizli kalmasına yönelik sahibinin iradesinin bulunması, ticari sır oluşturan bilgide bulunması gereken olmazsa olmaz diğer unsurlardır.

Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında ticari bir bilginin sır olarak nitelendirilebilmesi için bazı temel unsurlara sahip olması gereklidir. Bunlar;

1. Bilginin Ticari Olarak Bir Değer İfade Etmesi

Ekonomik bir değer ifade etmeyen bir bilginin ticari, dolayısıyla da ticari sır olarak nitelendirilebilmesi mümkün değildir. Ancak bu durum bilginin gelecekte değer ifade etme potansiyeline sahip olmasını göz ardı etmez, böyle bir bilgi yine ticari sır kapsamında değerlendirilmelidir.

2. Bilginin Gizliliği (Genel Olarak Bilinmemesi)

“Genel olarak bilinme” ifadesi ile bilginin hukuka uygun yollardan kolaylıkla edinilememesi ve bilginin ticari sır sahibi ile aynı iş kolu ya da sektörde faaliyet gösteren diğer işletmeler tarafından bilinmemesidir. Burada söz konusu olan nispi sırdır. Ticari sır sahibi gizliliğe zarar vermeksizin, söz konusu sırrı korumayı taahhüt etmiş çalışanlarıyla paylaşırsa, bu hal ilgili bilginin sır niteliğini ortadan kaldırmayacaktır.

Ticari sır sahibi tarafından bu bilginin açığa çıkmaması için önlemler alınmalıdır. Bu önlemler somut duruma göre makul önlemler olmalıdır.

3. Bilginin Gizli Tutulması İradesi

Öz itibari ile gizli kalması amaçlanmayan bir bilginin sır olarak nitelendirilebilmesi mümkün değildir. Bu kapsamda bilgi sahibinin bilgiyi gizli tutmayı amaçlamış olması ve aynı zamanda sırrı öğrenen kişinin söz konusu bilginin gizli tutulması iradesini veya gerekliliğini bilebilecek durumda olması gerekmektedir. Gizli tutma iradesinin ortaya konmuş olması, üçüncü kişinin iyi niyetini bertaraf etmede ve dolayısıyla sırrın korunmasında oldukça önemli bir rol oynamaktadır.

4. Ekonomik Bir Değere Sahip Olma ve Kullanılma Şartı

Ticari sır niteliğindeki bilgi, sadece sahibi için ekonomik bir değer ifade etmeli ve rekabet üstünlüğü sağlamalıdır. Üçüncü kişiler, bu bilginin kendilerine açıklanması veya kullanmalarına izin verilmesi halinde bu bilginin sahibine belli bir bedel ödemelidirler. Her ticari sır niteliği taşıyan ve sahibi için değerli olan bilgi, sahibi dışındaki üçüncü kişiler için değerli olmayabilir.

5. Bilginin Kolay Ulaşılamaması

Yukarıda sayılan unsurları taşımakla birlikte, şayet bir bilgi kolayca elde edilebiliyorsa, o bilginin ticari sır niteliği taşıdığından bahsetmek her zaman mümkün değildir.

Bir haksız fiil sorumluluğu olarak ele alındığında aynı durum Türk Hukuku için de geçerli olabileceğinden yabancı öğretide kabul gördüğü üzere sır niteliğindeki belgelerin “ticari sır-gizli” ibaresi ile etiketlenmesi, saklı tutulması, ilgili kişilerle gizlilik sözleşmeleri akdedilmesi olası bir ihtilafta hukuka aykırılık unsurunun varlığını kanıtlamada yardımcı olabilecektir.

Şimdi yukarıdaki tanımla da geçen bazı önemli noktaları tekrar vurgulayalım;

özellikle rakipleri tarafından öğrenilmesi halinde zarar görme ihtimali bulunan,

Böyle bir durum söz konusu değil çünkü sismik koruma ürünü satan hemen hemen her firmada bu GÖZETİM RAPORU bulunmaktadır.

DEMEK Kİ BİR TİCARİ SIR OLAMAZ

üçüncü kişilere ve kamuya açıklanmaması gereken, işletme ve şirketin ekonomik hayattaki başarı ve verimliliği için büyük önemi bulunan; iç kuruluş yapısı ve organizasyonu vb.
kalite kontrol usul ve yöntemleri

GÖZETİM RAPORU olan firmalar ürünlerinin onaylanarak kullanılabilmesi için gönderdikleri belge içerisinde resimleri ve bilgileri paylaşmaktadır.

Firma yukarıda belirttiğim gibi kalite kontrol usul ve yöntemleri dahil olmak üzere bazı bilgileri üçüncü kişiler ve kurumlar ile bu bilgileri paylaşıyorsa bu bilgi ve belgeler TİCARİ SIR olamaz.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI ve bilinçli tüketici olarak anayasanın bana vermiş olduğu tüm yasal haklarımı kullanacağımı buradan belirtmek isterim.

Süreci takip etmeye ve süreçle ilgili bilgilendirmeye devam edeceğim.